“Şarapçılık, üretildiği üzümün özelliklerini en iyi şekilde şaraba aktarma sanatıdır.” Yasin Tokat.
Pamukkale Şarapçılık olarak üretim faaliyetlerimizin her aşamasında bu cümleden aldığımız ilhamla hareket ediyor, dünyada şarap üretiminde kullanılan son teknolojilere hakim olarak yolumuzda ilerliyoruz. İleri teknolojimiz ve 6 milyon lt/yıl üretim kapasitemizle Türkiye ve Avrupa’nın en modern tesislerinden birine sahibiz. Bu tesislerde iyi şarabı kadehlere taşımak için üretim aşamalarımızı titizlikle sürdürüyoruz.
İşte, şaraplarımızın kadehlerinizde yerini alana kadar hasat döneminden itibaren geçirdiği tüm üretim aşamaları…
Pamukkale Şarapçılık olarak sadece kendi bağlarımızda yetişen ya da bütün bir yıl birlikte çalıştığımız ve takip ettiğimiz sözleşmeli bağların üzümlerini kullanıyoruz.
Güney ilçemizde bağbozumu senelerle farklılık göstermekle beraber, ağustos ayı başından ekim ayı sonuna kadar devam eder.
Bağların seyrini çok sıkı bir şekilde kontrol ederek, üzümlerin cinsine ve yapılacak şarabın türüne göre en ideal şeker/asit oranı ve tadı yakalandığımızda hasada başlarız. Üzümler olgunlaştıkça şeker oranı artar, buna karşın asit miktarında azalma olur.
Bu nedenle üzümlerin toplanma zamanı, yapılacak şarabın kalitesi açısından son derece önemlidir.
Sürecin ilk adımı; kabul kriterlerini karşılayan üzümlerin hızla ve hırpalanmadan nakledilmesi ve boşaltılmasıdır.
Bu aşamada tüm şarap yapım sürecine rehberlik edecek analizler yapıyoruz.
İşte, şaraplarımızın kadehlerinizde yerini alana kadar hasat döneminden itibaren geçirdiği tüm üretim aşamaları…
İşletmeye alınan üzümler kontrol edildikten sonra saplarından ayıklanır.
Şırasının kolay çıkmasını sağlamak için ezici yardımıyla fiziksel bütünlüğü bozularak kırmızı ve roze ise fermantasyon küvlerine, beyaz ise doğrudan preslere aktarılır.
Beyaz şarap yapımında, salkım ayırıcıdan gelen üzüm taneleri sıkma işleminin gerçekleşeceği preslere gönderilir.
Burada temel amacımız, çekirdeğe zarar vermeden istenilen kalitede en fazla miktarda şıra elde etmektir.
Bu işlemi mümkün olduğunca kısa süre içinde bitirip oksijen ile teması önlemek önemlidir.
Genelde kırmızı üzümlerin şırası da açık sarı renklidir.
Presleme işlemi gerçekleşmeden kırmızı şaraba gerekli renk ve tanenin geçmesi için şıranın bir süre kırılmış tanelerle birlikte fermantasyona tabi tutulması gerekir. ,
Üzümün cinsine, yapılacak şarabın türüne göre değişen sürelerde gerçekleşen fermantasyon boyunca şıra, üzümün cibresinden gelen renk, koku ve lezzetin yanı sıra dolgunluk da kazanır.
Cibreli maserasyon sonunda, taneler şıradan ayrılarak preslere gönderilir.
Şıra ise fermantasyonunu tamamlamak üzere fermantasyon tanklarına pompalanır.
Roze şaraplarda, cibreli fermantasyon süresi çok daha kısa olur.
Genelde birkaç saat içinde, şıranın arzu edilen pembeliği kazanmasından sonra taneler ayrılır.
Şıra ise aynen beyaz şarap gibi fermantasyona devam eder.
Fermantasyon, ısı kontrolüyle üretilecek şarabın cinsine göre üzümden gelen şeker istenilen seviyeye düşünceye kadar devam eder.
Bu zaman 10-30 gün arasında değişir.
Fermantasyonu takiben şaraplar birkaç kez aktarılarak dibe çöken maya ve fermantasyon boyunca oluşan diğer tortulardan ayrılır.
Şarabı, içerisinde oluşan çeşitli tortulardan arındırmak için üretim sürecinin çeşitli aşamalarında farklı filtrasyon sistemleri kullanılır.
Şarap, yaşayan bir varlıktır. Yıllanma süresi boyunca süregelen çeşitli kimyasal reaksiyonlar, şarabın bünyesinde önemli değişikliklere yol açar.
Her şarabın farklı bir yaşam eğrisi, dolayısıyla da farklı bir olgunlaşma süresi vardır.
Olgunlaşma esnasında şarabın içinde bulunduğu kabın cinsi ve hacmi de çok büyük önem taşır.
Meşe fıçılar şaraba çok önemli katkılar sağlar. Genelde ufak hacimli meşe fıçılarda olgunlaşma daha hızlı olur.
Yıllanma sonucunda şarapların tat, koku, renk ve dokusunda değişim meydana gelir.
Şarap yapım süreci boyunca meydana gelen bu değişim, periyodik olarak gerçekleştirilen tadımlar ve laboratuvar analizleri ile gözlemlenir.
Bekleme süresi sona eren şaraplar, şişelemeden önce çeşitli gözenek çapındaki filtrelerden geçerek, pırıl pırıl berrak hale getirilir.
Şişelemenin en önemli hususlarından biri de doğru mantar kullanımıdır. Gözenekli ve esnek bir yapıya sahip olan mantar, eskitilen şarapların gereksinim duydukları çok az miktarda oksijenin şaraba geçmesini sağladığından yüzyıllardan beri şarapçılıkta kullanılmaktadır.
Dolum esnasında şarabın havayla temas ederek okside olmasını önlemek için, azot veya karbondioksit gibi koruyucu gazlar kullanılır ve dolum işleminden sonra şişede kalan hava vakumlanır.
Şişelendikten sonra kavlarda dinlendirmeye alınan şaraplarımız, şarapseverlerin beğenisine sunulmaya hazır hale gelir.